30 Mart 2009 Pazartesi

Garnier 3'u 1 Arada




Geçenlerde Beyu kalemleri aramaya Watsons'a girdiğimde, çoktandır merak ettiğim Garnier 3ü birarada ürünü alıverdim. Son zamanlarda deli gibi maske seven biri olarak kaçıramazdım ya :)

Bu ürünü reklamlardan takip ediyordum ve Mac kökenli bir arkadaşım da tavsiye edince, denemek farz oldu.
Öncelikle bu ürünün 3 görevi var. Temizleyici, peeling ve maske olarak kullanabiliyorsunuz, seçim sizin paşa gönlünüze kalmış! Elinize bir parça alıp köpürtürseniz ve yüzünüzü yıkarsanız, temizleyici görevi görüyor. Yüzünüze bir miktar sürüp parmaklarınızla nazik nazik yuvarlak hareketlerle ovalarsanız içerisindeki mavi granüller sayesinde peeling yerine geçiyor. Son olarak da tüm yüzünüze ince bir tabaka halinde sıvayıp 10 dakika falan bekledikten sonra yıkarsanız maske görevi görüp cildinizi matlaştırıyor.

Gelelim benim izlenimlerime... Söylemem gerekir ki, lütfen benim yaptığım hatayı yapmayın ve elinize ufak ufak alın, hörr diye dökmeyin :) Korkmayın işe yaramaz falan diye, kıvamı gerçekten yoğun. Ben heba ettim valla elimde kalanları. Ben tüm şekillerde denedim ve gayet memnun kaldım. Tabii herkesin cilt tipi kendine tekrar söylüyorum!

Hem 3 farklı göreviyle bana çok pratik geldi, canım ne isterse seçip yapıyorum... Her birisini yapmak için farklı ürün kullanmak istemeyenlere, tembellere, üşenenlere fayda sağlar :) Sanırım birkaç hafta sonra daha detaylı sonucu yazabilirim, ama şimdiden işe yarıyor gibi geliyor. En azından gayet temiz, pür-ü pak oluyorsunuz :) Haa bir de sürünce bende böyle bir ferahlama, bir buzz etkisi yaptı. Ama bunun sebebi sarımsak maskesini aceleyle ve korkuyla temizlemek için kullanmam olabilir :)

Valla ben şimdiden teenage'liğinin baharındaki kız kardeşime ve şirketteki kızlara tavsiye ettim bile... Umarım sizde de işe yarar :) Kullananlar lütfen haber versin!

29 Mart 2009 Pazar

Haftanin Hosluklari

*Bazen içimden deli gibi kolbastı oynamak geliyor ''finduk, finduk'' diyerekten... Ama nasıl oynanıcağını bilmediğim için vazgeçiyorum :) Hiç iyi değilim sanırım 1 aydır :S

* Stephanie Meyer'in Göçebe adlı kitabı. Benim açımdan bilimkurgumsu aşk hikayesi :) İyi ki okumuşum valla.

*Yasemin Soysal'dan Tek Şişman Beyniniz adlı kitap. Diyetteyim ya :)

*True Blood... Bu dizi hakkında rengimi yeterince belli ettim diye düşünüyorum :)

*DVDcime verdiğim sipariş listesi :) Tam anlamıyla batıcam! Arşiv için alınacaklar: Lost 4 ve 5. sezon, CSI 9 sezon tümü, CSI NY 5 sezon tümü, CSI miami 7 sezon tümü, Harry Potter 5 tane film, Ghost Whisperer 4 sezon sanırım, Criminal Minds bilmem kaç sezon, NCIS bilmem kaç sezon, House MD tüm sezonlar, Gossip Girl sezon 1, True Blood 1. sezon, Little Ashes film, The Mentalist 1. sezon... Liste böyle uzayıp gidiyor :) Batıcam dedim size!

*Moda'daki Koço Balık'ta ailece keyif. Koço'yu gerçekten seviyorum.

*Adidas'ın yeni reklamı hoşuma gidiyor.

*Flormar narçiçeği oje. Bütün haftayı bu renkle geçirdim.

*Nars Manhunt ruj. Annem hiç sevmiyor, ben bayılıyorum :) Eski ergen asiliklerimi hatırlatıyor bu durum...

* Claire's 5li yüzüğüm. Ayrı ayrı takabiliyorum süper.

*Top Shop atletlerde promosyon var. Farklı renklerden 4 tane aldım, çok rahatlar. Bu promosyonu hiç kaçırmamaya çalışıyorum.

*Yeni Top Shop siyah çantam. Çok çok çok güzel...

*Starbucks kırmızı termosum. Hep çantamda artık. Sallana sallana bi hal oldu, gık demedi maşallah.

*Lipton ice tea şeftali. Her zaman her yerde! Sanırım su gibi içiyorum.

*Kellogs K Bar vişneli. Gece atıştırmalığı! Ahh o tarçın kokusu yok mu?!

* Garnier 3ü birarada temizleyici, peeling, maske. Yazısı 1-2 güne burada.

*Benim o diye bir bisküvi var ya, ahhh beni benden alıyor... Ama yemiyorummmm, inat ettim...

*Criminal Minds'tan Derek Morgan ve Dr. Spencer Reid hastasıyım.

*Doğumgünümde pek sevgili nikah şahitlerimizden gelen kristal 7 fillerimize bayıldım :) Çoktandır almak istiyordum eve, nasip bu zamanaymış. Bide bidee Bedişim zevkine hayranım tatlım :) Muckkk

*Doğumgünü pastam! Motta'dan Brownili... Ahhh şeker girmeyen bünyeye nasıl iyi geldi, anlatamam...

*Her zaman favorilerimden olacak. Kitchenette :) Özellikle Astoria'dakini tercih ediyorum. Roka salatası yanında fesleğenli ayran muhteşemmm. Bidee soğanlı ekmek, mmmmm....

*Kocaman site bahçemizde çiçek açan beyaz papatyalarımız.. Ne kadar güzeller, anlatamam.

*Güneşi öyle özlemişim ki... Sanki içime işliyor sıcaklık.

*The Mentalist'te Simon Baker harikalar yaratıyor :) Adam gözleriyle oynuyor resmen.

Bu haftayı o kadar da ilginç geçirmemişim ya :)

Vampirler opsun seni Caramel!



Şu aralar canım tv karşısında yayılıp DVD izlemekten ve dur durak bilmeden kitap okumaktan başka hiçbirşey yapmak istemiyor... Her gün bir kitap bitiriyorum, o derece... Ne makyaj bloglarına bakıyorum ne foruma giriyorum. Ahh bir sürelik ruhumu besliyorum diyelim :)
Gençleşme çabalarım işe yarıyor mu bilemiyorum ama kendimi daha çok beğendiğim bir gerçek. Yukarıdan toplanmış bir at kuyruğu, hafif makyaja tezat Nars Manhunt kırrrrmızı ruj, kotun altına converse'ler, iki elimde toplam 4 yüzük, boğazlı kazak ve spor bir hırkadan oluşmaya başladı günlük hallerim!



En son okuduğum kitap Charlaine Harris'in Gündüz Ölüsü adlı kitabı olunca, son zamanlar vampirlere hasta olan beynim bu kitaptan esinlenerek çekilen True Blood adlı diziyi merak etmeye başladı haliyle...
Ne yaptım ettim 12 bölümden oluşan, henüz 1. sezonu çekilen diziyi bulup izlemeye başladım. 3 bölüm keyifle geçip gitti bile :)

Efenim öncelikle söylemem gerek ki Twilight ne kadar teenage filmine benziyorsa, True Blood o derece büyüklere hitap ediyor :) Six Feet Under'ın yaratıcısı Alan Ball sağolsun, bolca kan, çokça çıplak beden ve seks görebilirsiniz :)




Konusuna gelirsek...
Sookie Stackhouse, Louisina’nın ufak bir kasabasında, kendi halinde bir bar garsonu. Sessiz, sakin, etliye sütlüye karışmaz ve öyle çok sık dışarı çıkmaz. Güzel olmadığından değil. Güzel bir kız. Sadece, Sookie bir çeşit ‘beceriksizliğe’ sahip. İnsanların zihnini okuyabiliyor. Bu yüzden de erkekler tarafından pek tercih edilmiyor, diyelim. Bir gün Bill ile tanışıyor, uzun boylu, yakışıklı, esmer -üstelik Sookie adamın aklından geçen tek kelimeyi bile duymuyor. Bill, Sookie’nin hayatı boyunca beklediği erkek...
Fakat Bill’in de kendine has bir ‘beceriksizliği’ var. O bir vampir, hem de kötü şöhretlisinden.
Ciddi anlamda tüyleri diken diken eden bir grupla takılıyor ve hepsi de -ne sürprizdir ki- potansiyel katil. Üstüne üstlük, Sookie’nin iş arkadaşlarından biri öldürülünce, Sookie sıranın kendisinde olduğunu düşünmeye başlıyor.
Spoiler vermeye hiç niyetim yok :) Dizinin başrollerini gerçek hayatta da sevgili olan Anna Paquin ve Stephen Moyer paylaşıyor. Anna Paquin'i küçük yaşta Oscar alan velet olarak hatırlayabilirsiniz evet :) Stephen Moyer ise... Ya nerden gelmişse gelmiş boşverin, adam taşşş, sesi muhteşem...
Adamin bir ''What are you?'' deyişi var, oyy oyyy ... Daha fazla konuşmak gereksiz, izleyin, keyfini sürün :)
Diziyi sırf muç muç bir vampir-insanoğlu aşkı olarak düşünmeyin lütfen, yardımcı rollerde çok değişik karakterler mevcut. Herbirinin farklı yönlerini keşfediyorsunuz.



Beni gerçekten mutlu eden bir başka şey ise dizinin jenerik şarkısı ve kullanılan müzikler. 2 gündür jenerik şarkısı olan, Jace Everett'ten Bad Things dinliyorum... Bayıldım, bayıldım!

When you came in the air went out.
And all those shadows there filled up with doubt.
I don't know who you think you are,
But before the night is through,
I wanna do bad things with you.
I wanna do real bad things with you.
Ow, ooh.

I don't know what you've done to me,
But I know this much is true:
I wanna do bad things with you.
I wanna do real bad things with you!

Evet evet şarkı gerçekten kötü şeyler yaptırabilir :)



Diziyi bu kadar beğendikten sonra 2. sezon zamanını araştırdım ve Ocak 2009'da çekimlere başlandığını ancaa Ağustos 2009'da yayınlanacağını öğrendim. Beklemekten hiç hoşlanmıyorum pofff...
Ben True Blood'ı izlerken kenardan köşeden bakıp '' Ben bu diziyi beğenmedim, ya fuck ya suck var kardeşim!'' diyen kocaya inat ben beğendim valla :) Evet kocam komik bir insan evladı...



26 Mart 2009 Perşembe

Deneme Yanilma




Bu gece çoktandır denemek istediğim sample larımı aldım yanıma, girdim banyoya :)

Öncelikle gerçekten nefret ettiğim bir maskeyle başlamam şart: Lush Cosmetic Warrior!

Ahhh Allahım, o nasıl bir sarımsak kokusudur! İnsan kendisinden bu kadar nefret edebilir mi? Tamam, sivilcelerime iyi gelmesi için dayanabilirim, dayanabilirim... Maskeyi yaptım, 10 dakika bekledim ve koşarak banyoya girdim! Bu kokuya nasıl dayanabilir ki bir insan? Bütün bütün sarımsak ezikleri doldu banyonun içine, resmen posa... Bir de temizlemekle uğraştık oldu mu şimdi?? İyi ki sample alma akıllılığını yapmışım. Belki uzun sürede sivilcelere çok iyi geliyor olabilir ama ben bir daha bu maskeyi gördüğümde koşarak uzaklaşmayı düşünüyorum :(

Koku aklıma geldikçe midem kalkıyor...




Çok sevdiğim Lush'ı bir maskeyle sileceğime inanmıyorsunuz değil mi :) Suratımdaki sarımsak kokusundan kurtulduktan sonra, tüm banyoyu muhteşem kokutacak bir duş jeline ihtiyacım vardı! Sanırım The Olive Branch bundan sonra favorilerimden biri olacak... Öncelikle nemlendirmesi çok hoşuma gitti, çünkü banyodan çıktıktan sonra kasım kasım kasılan bir cilt hiç hoşuma gitmiyor doğrusu ... İnanın, duştan sonra vücuduma krem bile sürmedim... Bu yüzden sevgili Caramel der ki : ''Bırakın üzüm yaprağı, taze mandalina suyu, Sicilya zeytini ve bergamut kokuları etrafınızı sarsın ey bloggerlar'' :) Kullanmadan önce sallamayı da unutmayınız pleasee!

21 Mart 2009 Cumartesi

Masal Tadinda MIni MIni Duo'lar



Aslında Grand Duo koleksiyonunu çok çok şevkle beklediğimi söyleyemem, tam bir allık delisi olduğum için allığa doyma noktasına gelmiştim çoktan... Laf aramızda bu duo lar bardağı taşıran son damla oldu :) Fakat hem Ebvata ve Marjo'nun yorumları hem de doyumsuzluk yine cezbetti bünyeyi :) Hayırr, asla, bu sefer kendimi tutmalıyım, hepsini almamalıyım derken ince eledik sık dokuduk, 7 allıktan 2 taneyi mağazada bırakabildik neyse ki :) Ahh ne kadar seçici bir bayansınız Caramel Hanım!

Gelelim allıklarımıza... Efendim bir varmış bir yokmuş... Hot Planet ve Light Over Dark mağazada küsmüş bir şekilde arkamızdan ağlarken, Moon River, Grand Duo, İntenso, Love Rock ve Earth to Earth kazanan talihliler olarak mutlu mutlu yeni yuvalarının yolunu tutmuşlar...

Gökten 3 elma düşmüş; biri kredi kartlarının sınırını zorlayan Caramelin kafasına kafasınaaa, biri anlayışlı ve sevgi dolu kocasına, biri de Caramel hanımın bu masal tadında saçma yazısını okuyan siz bloggerlarıma :)

Mac Hello Kitty Partisi

 Taksim Mac Pro yine yaptı yapacağını ve yeni Hello Kitty koleksiyonu için güzel bir parti düzenledi! Ortam her zamanki gibi gerçekten keyifliydi... Hello Kitty balonları, HK dövmeleri, HK kızımız Camilla, HK boy, özellikle sevgili mualarımız Rıfat, Murat, Seçkin, Duygu ve Sevgi ile mağaza müdürümüz Tahsin'in keyfi görülmeye değerdi... Herşey için çok teşekkürler Mac Pro :)


İşte kanka muam Rıfatçım :) Pek candır kendileri, birtanedir o! Dün de öyle özendi ki benimle ilgilenip, makyajımı yaparken... Rıfıcıımmm herşey için çok teşekkür ederim canım!



Haftanin Hosluklari



* Yeni gümüş yüzüklerim... Nişanlandığım günden beri sadece alyansımı ve tek taşımı takmışım, herhalde daha sofistike görünmek istemişim, ne bileyim :) Çocukluk işte! Özlemişim taşlı gümüş yüzükleri... 26 oluyorum ya, gençleşme sevdaları bunlar!

* İşte bir gençleşme çabası daha! Fabrika outlet mağazasını bulup aldığım 3 çift Converse ayakkabı :) Siyah uzun, kırmızı kısa, çikolata kahve kısa... Çok güzeller çok... Kocanın aklı çıkıyordu! Neyse ki bu yaşlanma kompleksim yüzünden bu aralar üstüme fazla varmıyor...

*Bu sezon LCW'yi gerçekten beğendim, ucuz fiyata güzel ürünler. Bej uzun hırkam ve yeni kotum LCW'den... Beğendiğim birkaç parça daha var aklımda.

* Ahh doğum günüme çok az kaldı :) Pazartesi 26 olucammmm :S

* Dominos Pizza'dan bıkmadan sıkılmadan 2 yıldır aynı pizzayı yiyorum :) Favorite three (sadece mozzarella peyniri, pepperoni salam, mantar ve mısır ), dublex olacak ( ben kalın hamur sevmem, 2 ince kat arası peynir, ahhhh ) Ve evet hala rejimdeyim, ne varrrrr :)

* Gece dizilerimizi izlerken yediğim tatlım... Diyet dondurma üzerine dondurulmuş vişneeee! Tavsiye ederim :)

* Bu aralar tek kullandığım parfüm: Aqualina Pink Sugar... Delisi oldum diyebilirim.. Her gittiğim yerde şeker şeker kokup insanları delirtmek çok komik :) İnsanın resmen ağzı sulanıyo! Vallahi tanık oldum :) Yiyin beni yiyinnnn :)

* Mac Grand Duo koleksiyonundan allıklarım... Ah çok güzeller onlar :) Yazı akşama geliyoooorrr...

*Sevgili kocanın doğumgünüm için erken hediye ettiği LG dokunmatik cep telefonum! Siz bir haftadır benden haber alamazken ben yeni oyuncağımla oynuyordum dur durak bilmeden :) Müzikler, fotolar, ayarlar, oyy oyyy... Wc'ye bile yanımda götürüp, kocaya elletmiyorum, evet bu kadar aydır anlamadıysanız, ben hırtın tekiyim :)

* Katy Perry'yi keşfettim. Vallahi de billahi de tillahi de şarkının kime ait olduğunu bilmiyordum, benim için arabada radyoda denk gelmeyi sevdiğim bir şarkıydı... Çok neşeleniyorum bu kızı dinlerken.

* Kerastase Bain Chroma Riche pembe ambalajlı şampuanım. Boyalı saçlar için yumuşatıcı etkili. Ben böyle şampuan görmedim... Saç kremi değdirmiyorum bile artık, kii ince saçlar normalde tiftik tiftik olur, ölsen açamazsın! Tarak kayıyor gidiyor saçlarda...

*Lush'tan aldığım maske, temizleyici, peeling, duş jölesi ve duş jelleri samplelarımmm :) Bana eğlence çıktı!

*Bones yeni sezon başladı ya, mutluyum! Lost'un yeni sezon ilk bölümünü kaçırdım, bugün yarın toparlayacağım , panik yok :) Ayrıcaa CSI, NCIS, The Mentalist ve Criminal Minds delisi bir çiftiz biz! Tamam tamam itiraf ediyorum, Dizimax bizim herşeyimiz :)

* Ya Behlül de iyice sürünüyo aşktan, iyi mi ? Çok gülüyoruz kocayla! Bu hafta dananın kuyruğu kopacak desenize...

*Marks&Spencer pijamalarıma ba-yı-lı-yo-rum! Evdeyken üstümde başka bişey göremezsiniz... Yeni pijamamın altı dikey mavi, yeşil, sarı çizgili, üstü ise sade askılı beyaz... Tiril tiril...

* Stephanie Meyer'in yeni çıkan Göçebe / The Host kitabını istiyorum. Bu hafta bir türlü nasip olmadı almak.

*Devrik cümle kurmayı benden çok seven bir insan olamaz! Neden bilmiyorum ??

13 Mart 2009 Cuma

Yeni eglencem maskeler


Pis miyim, neyim :)
Aslında bu fotoyu tamamen eğlenmek için çekmiştim ve laptopta ölee duruyordu. Ahahah çok iğrenirseniz silerim olur biter :)

Gene hafta içi bir gece yarısı yatmadan önce, Caramel Lush Cupcake maskesini uygular ve kendine bir iyilik yapmanın gururlu ve dayanılmaz hafifliğiyle yatar :)

Cilt maskelerini 25 yaşımdan sonra keşfettiğime inanamıyorum. Kokoş annemin kıymetini evlendikten sonra değil de önceden bilebilseydim, belki de bu büyük gözeneklerimin önüne geçebilirdim!

Sanırım bu pişmanlığımdan dolayı şu an denk geldiğim tüm maskeleri deniyorum :) Bu arada bilmeyenler için cilt tipimi tekrarlayayım... Benim cildim yağlıdan karmaya dönük, sivilceye müsait ve büyük gözenekli!!

Yani yağlı cildi yüzünden hayatı boyunca çile çeken ama bu çilelerinin karşılığında yaşlandığında cildinin yağ seviyesi sayesinde kırış kırış olmayacak bir cilde sahip olarak siz normal cilt sahiplerinden öcünü alacak olan bir Caramel var karşınızda :) Oh canıma değsin :)

Unutmadan hali hazırdaki maskelerimizi sayalım! Unuttuklarım varsa eklerim eve gidince...

*Lush cupcake (Kokusu muhteşem, görüntüsü iğrenç, bakınız yukarıdaki foto :)

*Lush Love Lettuce (İlk Lush maskem, seviyorum)

*Lush Brazened Honey (Benim cildimi ilk birkaç dakika içindeki limon yüzünden öyle bir yakıyo ki, ama yıkadıktan sonraki cilt fantasticooo :) Zaten alışyım, artık seviyorum yakmasını )

*Lush Mask of Magnaminty (Suratımdaki serinlik efektini sevmiyorum ben, mesela Blistex dudak koruyucusunu da bu yüzden attım! Haa bir de sanırım gece yarısı dizisine fazla kaptırıp 20 dakika beklettim, çıkmadı da çıkmadı eşek sıpası! Temizlemesi benim için resmen eziyet ama çıkan sonuç gerçekten passparlak bir cilt! )

*Lush Herbalism ( Hala pratiğimi geliştiremedim bu ürünü sürerken, çay tabağında kına sulandırır gibi yapmayı düşünmekteyim!)

*Clinique kil maskesi ( Zaten çoğu kişinin favorisi)

*Clinique Total Turnaround ( Bebek poposu cildi buna deniyor işte!)

*Nars mud mask (Tam benim sevdiğim gibi bir çamur maskesi!Kıyıp da kullanıcam inşallah :)

*Sothys yulaflı maske ( Evlilik arifesinde çok yapmıştım. Muhteşem bir maske! Şimdiye kadar bozulmuştur herhalde :(

*Babor nem maskesi (Evlilik arifesinden kalma)

*Watsons'tan alınma tek paketlik c vitamini maskeleri ( Soyarak temizlenen maskeler çok eğlenceli! İyi ki aklıma geldi, bu hafta sonu yapayım )

12 Mart 2009 Perşembe

Mac Hello Kitty Koleksiyonu


Kız kardeşimle beraber haftalık diyetisyen randevumuza gitmeden önce Taksim Mac'e uğradım ben de... Bu haftasonu boş zamanım olmadığı için ilk defa Ebvatam ve Marjoyla keşfedemeyeceğim Hello Kitty koleksiyonuna bir göz gezdireyim dedim. Siz bana bakmayın, Hello Kitty henüz satışa sunulmadı, kasa bile okumuyor :)

İşte benim yeni koleksiyon ganimetlerim! Tippy ve Fun&games allık, Pretty Baby beauty powder, Popster ve Pink Fish TLC ve Nice Kitty lipgloss :)

Hello Kitty allıkların yapısını anlatmaya hiç gerek yok, zaten yeterince biliniyor. Ben aslında Fun&Games'i alırken çok tereddüt ettim, Enough Said'e benziyor mu diye... Gördüğünüz gibi alakası yokmuş, Style ise çok daha parlak kaldı. Nars Luster ise daha koyu... 


Gelelim dudaklara! Deli gibi kuru ve çatlak dudaklara sahip olduğum için her türlü dudak menlendiricisini denemem şart desem yalan olmaz :) Bu TLC'lerin yapısı ve kokusu zaten beni benden alıyordu, renkleri de gayet güzel olunca dayanamadım :) Haa bir de bu koleksiyondan her ne kadar lipgloss almıcaktıysam da dayanamayıp bir tanecik hatıra alıverdim. Bence Nice Kitty renk vermesi açısından en akıllıca seçimdi, pırıltıları da çok hoş gerçekten!

Sizin seçimleri de merakla bekliyorum :)




10 Mart 2009 Salı

Haftanin Hosluklari

*Cumartesi gecesi evimde kitabımı, sigaramı, Angora kırmızı şarabımı ve peynirimi yanıma alıp küçük odada kanepeye yayılıp tek başına keyif yapmak. Sanırım alışkanlık olacak bu!

*Cumartesi gecesi başlayıp pazar gecesine kadar 3 kalın kitabı bitirmenin hazzı...Eski formuma ulaşıyorum yavaş yavaş...

*Twilight (Alacakaranlık) filmi ! Üstüne sevgili vampirimiz Edward, üstüne Robert Pattinson... Bak yine hayal kurmaya başladım :S

*Muse'den Supermassive Black Hole... Arabada son ses açılacak ama! Keyfi böyle :)

*Araba demişken 106.00 Pal Station radyosunu keşfetmem.. Bu da son ses :)

*Vermeyi başardığım 6 kilo! Yaşasın :)

*Yeni Bonus Platinium kredi kartım! Oleyyyyyy :) Evet evet sevgili kocam çıldırmış olmalı!

*Body Shop kirazlı vücut losyonu... Kokusu çok hoş.

*Artık saçım kumral değil, koyu kızılımmmmm ve çok mutluyum :) Beyaz suratıma renk geldi. Fakaatttt... Bence en iyi kuaförlerden biri olan Erdem Kramer kuaför beni bir öptü ki sormayın gitsin, maaşımın 4/1'i :) Maddi manevi göçtüm!

*Doğumgünümm yaklaşıyorrrrrrr :) 23 Mart'a az kaldı ! Bilmeyenlere duyurulur! 26 olucam inanamıyorum, çıtırlıktan kıtırlığa terfi ediyorum artık sanırım...

Yeni bir cep telefonu, yeni bir ipod, yeni bir pırlanta ya da Amerika'da ön satışa sunulan ama Türkiye'ye haziran ayında gelecek olan Twilight dvdsi hiççç kötü olmazdı :) Tamam tamam susstummm!

7 Mart 2009 Cumartesi

Harvey Nichols Indirim


Harvey Nichols'taki %30 indirimi keşfettiğimden beri beni bekliyor bu yazı... Ki bu 1.5 hafta önceye falan tekabül ediyor sanırım!? Bu haftanın benim için GARİP geçtiğini söyleyebilirim, robot gibiydim. Hissiz, tepkisiz, işini yapıp eve gelen, sevdikleriyle yemeklere giden ama fazla duyguya sahip olmayan bir robot... Neyse ki hafta sonu geldi de kendime geldim biraz... Geçen haftanın her gecesini, yeni keşfettiğim Twilight filminin aşk dolu sahnelerine ve konuşmalarına sığınarak geçirdiğim için kendimi çok daha iyi hissediyorum :) Evet, bu filmi her allahın günü seyredecek kadar rahatsızım! Ve gerçekten! 7 gün boyunca seyrettim, arada bir herkese lazım romanssssss :) Kocamı hayal ürünü bir vampirle aldatmam GARİP değil de nedir :)

Hayır hayır oturup filmi övmeye niyetim yok burada, ben sevdim ve kaptırıp gittim ya, o bana yeter! En azından lütfen film müziklerini dinleyin olur mu? Bir haftadır son ses Muse- Supermassive Black Hole dinliyorum, nasıl kendime geldiğimi anladınız mı? :)

Tamam bu kadar uyuşukluk yeter!
Bir süredir sadece Nars ekliyorum sanırım, yeni Mac koleksiyonu gelsin şenlenir etraf... Ama şu ara favorimiz tabii ki Nars. Bu indirimi duyduktan sonra da zaten beni kimse tutamazdı, uzun zamandır aklımda olan herşeyi aldım sanırım.

Renkler daha iyi anlaşılsın diye flaşlı-flaşsız olarak koyuyorum aynı fotoyu, üstelik kargaşa olmasın diye ürün isimlerini de yazmadım. Umarım yardımcı olurum.

Bu arada C-bellcimle baya ortak ürünümüz olmuş, gözlerime inanamadım :) Tabi ben kendimi toplayıp bu yazıyı yazana kadar, C-bell yakmış ortalığı...

Üst sıra: Cheyenne, Habanera, İceland ve Kalahari duo farlar, Manhunt kırmızı ruj, Mitzi ruj, Capucine turuncu lip laquer, şeffaf simli Galactica lip laquer.

Orta sıra: Sin, Luster, Penny Lane ve Nico allık, Decameron bakır kahve krem far

Alt sıra : Female trouble, altın simli Moon Fleet, Chihuahua glosslar, bir deee Turkish delight ve Sayanora ikili gloss.




Seçimlerimle gerçekten gurur duyuyorum diyebilirim :) Denedikçe hepsini çok daha çok seviyorum. Yakında makyaj fotoları çekip koymaya başlarım, merak etmeyin, hele şu bezginliğimi tamamen atayım üzerimden :)

Unutmadan bunların yanı sıra annemin hediyesi olan Nars cilt bakımı ürünlerim de var. Yüzümdeki kahve güneş lekeleri için lightening krem, Essential vitamin serum ve Mud mask adı üstünde çamur maskesi :) Ne yazık ki henüz kıyıp da bu ürünlerin paketlerini açmadım. 2 haftaya kadar başlamayı planlıyorum.

Bi de bi deee, bugün ev için haftalık gıda alışverişim sırasında kendimi mutlu etmek için, Max Factor'ün çok övdüğüm yeni rimelinin kahve rengini aldım :) Vee tabii ki kendimi sandalyeden kaldırmadığım için henüz denemedim bile :)