15 Nisan 2011 Cuma

Polikistik Over Sendromuyla Hayat-3

En son ilk hormon tedavimi gecirdigimi ve basarisiz oldugumu soylemistim. Bu donemlerde cevremdekiler sogan kurunun rahmi temizledigini ve yarari oldugunu soylediler. Ama kokusu o kadar kotuydu ki ne biliyim iste deneyemedim! Belki de cok isime yarayacakti kim bilir, belki ileride denerim.
Bu boyle gitmeyecek dedim ve kendime guvenebilecegim bir doktor bulmaya karar verdim. Amerikan Hastanesi’nde gorev yapan Alper Mumcu ile tanistim. Kendisini cok ama cok sevdim ve guvendim! 7 aydir regl olmamistim ve vucudum patlamak uzereydi! Kilomdan once vucut saatimi dusunmemiz gerektigini, gercekten cok agresif yapida bir PKOya sahip oldugumu soyledi. Ve ben 2. hormon ilaci tedavimi gecirdim. Yine sonuc basarisiz! Ilaclarla yumurtalarimi tetikleyemedik cunku gercekten uyuyorlardi :)
Biz de asilamaya gecmeye karar verdik. Asilama tup bebek olayinin bir altidir. Tup bebekte laboratuar ortaminda sperm ve yumurtayi birlestiriyorlar. Asilamada ise spermi alip vucudunuzun icine, yumurtaya en yakin bolgeye birakiyorlar ya da fiskirtiyorlar diyeyim. Yani dogal yol sayilan bir hamile kalma yontemi! Cunku yaptiklari sadece spermler icin yolu kisaltmak o kadar :)
2010 Agustos ayinda ilk asilamami oldum. Sonucu nasil heyecanla bekledigimi tahmin edersiniz. Hatta bu surec esnasinda yanibasimda olan bircok blogger arkadasim vardir, destekleri olmasaydi ne yapardim bilemiyorum :)
Asilama oncesi sizin vucudunuzun ihtiyaci kadar hormon igneleri vuruluyorsunuz. Her allahin gunu o igneleri kendi gobegime yaparken neler hissettim bir ben bilirim. Daha sonra catlatma ignesine geliyor sira! Catlatma ignesini de vuruyorsunuz ve ertesi gune asilama gununuz belli! Asilama dedigimiz islem ameliyat degil, muayene koltugunda esinizden alinan spermler icinize enjekte ediliyor ince bir pipet gibi birseyle.. Aci yok agri yok… Tabii ki hormon aldiginiz icin yumurtaliklariniz hassas, vucudunuz agriyor sadece…
Asilama sonrasi cok umutluydum fakat 1. asilamamiz basarisiz oldu :( Kendimi kelimenin tam anlamiyla yerden yere vurarak ve honkurerek agladigimi hatirliyorum! O kadar emindim ki hamile olduguma… Kocam kan testi sonucunu evden ogrendigimde yanimdaydi ve ne yapacagini sasirdi. Beni yerden mi kaldirsin, salya sumuk aglamami mi durdursun, kendi de asilamanin tutmamasina mi uzulsun bilemedi, adama kendi acisini bile yasamasina izin vermedim anlayacaginiz. Bu asamada kocalarinizin degerini bilin derim ben! Benim esim hicbir zaman beni rencide etmedi, hastanelere gelip ornek vermekten gocunmadi, hatta bununla dalga gecti elinden geldigince :) Allah razi olsun…
Ve ben yine Alper bey’in karsisina geldim. 1. asilamadan agzim yandigi icin direk tup bebege gecmek istedigimi, yasim gencken basari oraninin daha yuksek oldugunu ve artik cok uzuldugumu belirttim. Fakat doktorum insanlarin 4-5 asilama denediklerini, tup bebegin benim durumum icin her zaman cantada keklik olacagini soyledi ve O’na guveniyorsam bir kerecik daha asilama yapmamiza izin vermemi rica etti…
Boylece hemen ara vermeden 2. asilama icin start verildi. Tekrar hormon ilaclari alindi, dozajlar ayarlandi, yumurtalarin gelisimi icin hastaneye gidis gelis kontroller basladi. Ben 1. asilamadan sonra tum umudumu yitirmistim, sadece tup bebegin beni bu durumdan kurtarabilecegini dusunuyor ve her gun hormon ignelerimi gobegime lanet ederek vuruyordum! Gobek deligimin 2 yaninda morluklar, ben kederimden aglaya aglaya ignemi yapar, tabi lanet ederek batirilan igne kanar :) Boyle gunler gecirdik… Televizyonda her hamile kalana kufrediyor, sokaktakilere imrenerek bakiyor, genel olarak icim yaniyordu diye ozetliyim :) Televizyonda biri hamile kaldiginda kendimi tuvalete kapiyor ve yine honkurerek agliyordum! Kocam az banyo kapisinda beklemedi beni sakinlestirmek icin dil dokerken…
24 Eylul 2010′da 2. asilamami gecirdim. Bu sefer cok rahattim, icimdeki umudu kaybettigim icin operasyona guvenmiyor, amann olsun bitsin de tup bebek yontemine gecelim, zaten sirf doktorum rica etti diye kabul ettim, asilama bende ise yaramiyor iste gibi cumleler sarfediyordum. Hatta beslenmeme hic dikkat etmemis, sagliksiz beslenmis, gayet cok sigara icmis bir haldeydim… O kadar umursamiyordum ki! Hatta vucuduma aldigim hormonlardan bikip tup bebek tedavisini ertelemeye karar vermis, 1 yil kilo vermeye odaklanma planlari yapiyordum. Nasil olsa tutmayacakti ya…
6 Ekim’de kan testi sonucu 56.7 Betahcg ciktiginda yasadigim saskinlik inanilmazdi :) Ciglik ata ata doktorumu aradim, hamile kalmistim, benim icin cok sevinmisti ama kendisi artik ailesiyle Kanada’ya yerlesiyordu :) Gercekten de su an orada yasiyor sevgili doktorum… Neyse doktorumun dumurunu atlattim ve kocami bile aramadan once bu surecte kendi yasadiklarindan bana dersler verip hep destek olan canim arkadasim Hersheyler‘i aradigimi hatirliyorum :) Zaten oyle bir haldeydim ki, ben ayni anda aglayip ayni anda kahkaha atarken kizcagiz zar zor hamile kaldigimi anladi :D
2-3 gun sonra tekrarlanan kan testiyle durum kesinlesti, hic beklemedigimiz anda bebegimiz bizimleydi :) Su an 31 haftalik hamileyim, az bir zamanimiz kaldi insallah :)
Size anlatmak istedigim lutfen benim gibi vazgecmeyin! Ben etrafima belli etmemeye calissam da kendimi kahrettim, uzuldum, cok agladim… 1. veya kacinci olursa olsun denemelerinizde umutsuzluga kapilip sabit fikir yapmayin. Artik tip cok ilerledi ve bizim gibi PKOlu kadinlar icin hep umut isigi var! Ilac olmazsa igne, asilama olmazsa tup bebek! Yeter ki yaninizda size destek olacak insanlar olsun :)
Ustelik evlenmeden once hic jinekologa gitmeyen kadinlar var… Lutfen hicbir seyden utanmayin lutfen! Utanilacak birsey degil kadin dogum doktoruna gitmek.. Ben 15 yasimdan beri jinekologlarla ic iceyim… Erkek istemiyorsaniz kadin olanlara gidin.. Gerci ben kadin jinekolog sevmem :) Ama mutlaka kendinizi bir kontrol ettirin, smear testlerinizi yaptirin bir de ustune! Bakireyseniz zaten alttan muayene yok, ultrasonla bakacaklar… Kac kadin jinekologa gitmeye utanip da gidip agdacilara agdasini yaptiriyor? Bir dusunun bunu :) En fazla bir muayene ucreti odeyeceksiniz, lutfen kendinize bu degeri verin :)
Yalniz burada soylemem gereken birsey var. Ben hic ara vermeden yaptigimiz hormon tedavilerinden oturu 96 kg ile hamile kaldim! Bu rakam cok fazla arkadaslar, lutfen benim gibi olmayin! Benim 30 yasima az zamanim vardi, hastaligim agresifti, kaybedecek zamanimiz yoktu… Ama su an hamileligimin su evresinde nasil zorlandigimi size anlatamam :( Gecen aya kadar 11 kg aldim, bu ay ne oldu kim bilir :) Vucudum cok zorlaniyor, ayaklarim agirligimi tasiyamiyor. Ama elimizden birsey gelmez, kilo konusunu dogumdan sonraya biraktik.
Emin olun, size onerdigim gibi ben de dogumdan sonra kilo olayini bu sefer ciddiye alacagim. Bu kiloyla hayat gecmez :)
Umarim benim gibi umutsuzluga kapilanlara azcik yardimim dokunmustur :) istediginiz her konuda soru sorabilirsiniz, elimden geldigince cevaplamaya calisirim…

14 Nisan 2011 Perşembe

Polikistik Over Sendromuyla Hayat-2

Nerede kalmistik? Kilo alip vermeler… Size anlatmaya cabaliyim:
2001′de liseden mezun olurken 18 kg verdim, herkesi saskinliga ugrattim. Hala buzdolabimin ustunde o fotolar vardir ve bakip bakip ic geciririm :) Hatta komsum VespaGirl bu fotolari gormustur, sahidim var yani, yalan degil aaaa :D Baya da kafama kakmistir nasil simdi bu haldesin diye, haklidir! 2001 yazinda 54 kgya kadar dustugumu hatirliyorum. Uzun zamandir gormedigim insanlar sokakta beni cevirip ne yaptin sen diye soruyorlardi :) Mantikli bir sekilde her bolgeden zayiflamistim, seker ihtiyacimi surekli cignedigim ve atip yenisini yedigim cilekli sakizlardan gideriyordum! Akla bak :) 54 kg benim icin bir mucizeydi! Hatta diyebilirim ki fisstikkk olmustum :) Buradaki onemli nokta vucudumun genc olmasiydi! Yasim 18 idi ve metabolizmam hala duzenli calisiyordu! Ama yillarla beraber metabolizmamin tabiri caizse icine ettim :)
Daha sonra universiteyle birlikte tekrar kg aldim, kendimi saldim. Erkek arkadasla ve diger kankalarla gezmeler, tozmalar, finaller yine kg almama sebep oldu. Universite 4′te Selahattin Donmez’e gittim ve 20 kgya yakin kg verdim. O sirada universite ile birlikte cok yogun bir is hayatim da vardi, gazetede kosturmaktan ve deliler gibi calismaktan yine super zayiflamistim. Kendime guvenim gelmis, super klas giyinmeye baslamis ve kendime dikkat eder olmustum. Erkek arkadasimla da ayrilmistik.
Gazeteciligi birakip da babamin yaninda kendi sirketimizde calismaya basladigimda yine kisir dongum beni buldu! Hatta kocamla tanistim ve o yemekten bu yemege kendimi vurdum. Sanirim benim hayatim hep bu dongude gecti. Bekar hayat=zayiflik, ne zaman bir erkek arkadasim olsa onunla yenilen yemekler eglenceler= giderek kilo alma! Kocamla tanistigimda 24 yasinda 64 kgdum. Cok saglikliydim, vucudum balik etli ama gayet iyiydi, adet duzenlerim cok basarili olmasa da yine de ilacsiz devam ediyordu! Ilacsiz, lutfen buraya dikkat edin! PKOlular bilir, vucut normal kilodayken hayatiniz daha kolay! Bu yuzden doktorlar kilonuzdaki azicik bir azalmada bile hayatinizin daha guzel olacagini soyler. Doktorlara guvenin, benim gibi abuk subuk inis cikislar yasamayin :)
Ve evlendim. Evlendigimde 72 kiloydum, yine boyum kaldiriyordu bir nebze. ben disaridan bakildiginda kilomu belli etmeyen bir insanim, bu kotu birsey! Olayin vehametini algilayamiyorsunuz bu sebeple, ben ne kadar kilolu oldugumu algilayamiyordum… 1 sene haplarimi yine kullanmaya devam ettim, yemek yemeyi cok seven kocama ayak uydurdum. Gelsin gece ogunleri gitsin raki sofralari, aile yemekleri derken her gecen gun kilo almaya devam ettim! Cevremdekiler beni uyariyordu ama ben kilomun onune gecemiyordum. Spor kluplerine yaziliyordum, bir sure gidip sonra birakiyordum. Bir rutin tutturamamistim. Yalvar yakar her seferinde eve baska bir alet aldiriyordum kocama, kosu bandi, mekik aleti, pilates toplari, twist&shape! Su an oturma odam cidden bir spor salonu kivaminda :) Adam da hakli, daha allahtan belami mi istiyim :)
Her diyete basladigimda kocam ve annem destek oldu, onlari hep hayalkirikligina ugrattim. Birkac kilo veriyor sonra rahatlayinca ipin ucunu yine birakiyordum. Bir yandan da kadin dogum doktorumu ihmal etmiyordum ama. Hastaligimdan oturu her 6 ayda bir ya da her yil yapilmasi gereken kan testlerim vardi. Troid, seker ve hormon testleri! Surekli bir kontroldeydim.
Derken doktorlarim 30 yasindan once hamile kalirsam vucut saatimin daha iyi olacagini, daha sonra daha cok ugrasmamiz gerektigini soylediler. Bakin herkes icin gecerli degil bu! Benim Polikistik Over hastaligim diger kadinlarda gorebileceginizden daha agresif ve daha sert bir tur. Kanserin evreleri gibi dusunun, benimki ileri derecede, kismet…
Boylece hamilelik seruveni basladi. Hamile kalmak istediginiz ilk sene doktorlar mudahale etmiyor! Dogal surecte olur belki, bekleyelim diyorlar. Peki dedik, jasmin adli ilacimi biraktim. 1 sene icinde regllerim kendini sasirdi, kilo almaya devam ettim. Aylarca yumurtlamiyordum, bu yuzden ilk hormon ilaci seansimi gecirdim. Ilaclar basarili olamadi :( O zamanki doktorum beni basindan savdi, git kilo ver oyle gel yoksa hormon ilaclariyla iyice siseceksin dedi. Keske o zaman asilama yontemine gecseydik! Ben ipin ucunu birakip daha da kilo aldim!
Yine cok uzadi yazi :) Biliyorum belki bunaliyorsunuz uzun yazilari okurken ama tum yasadiklarimi aktarmak istiyorum sizlere! Hamile kalma surecim yarina kalsin :)

13 Nisan 2011 Çarşamba

Polikistik Over Sendromuyla Hayat-1

Polikistik Over Sendromu (PKO) hakkinda uzun zamandir yazmak istiyordum. Bu hastaligin ne oldugu konusunda fikri olmayanlar lutfen burayi okusunlar! Ozellikle belirtmek istiyorum ki ben doktor degilim, tibbi olarak hicbir bilgim yok! Sadece 28 yasinda bir kadin olarak bu hastaliktan tum hayatim boyunca cektim… Burada anlatmak istedigim kendi tecrubelerim ya da hayatim boyunca ne gibi sorunlarla karsilastigim…

PKO genelde regl oldugunuz tarihten itibaren belirtileri gostermeye basliyor, kimi kadinda 20 kusur yastan sonra da ortaya ciktigi goruluyor tabi.. Ben bu hastaliktan ilk regl tarihinden itibaren cekmeye basladim. Belirtiler cok cesitli, hatta bircok kadin PKO oldugunu bile bilmiyor! Halbuki 100 kadindan 5′i bu hastaliga sahip.. Ben hayatim boyunca cok siska bir insan olmadim, yeni yetmelik caglarimda ise kilo kontrolum bir eziyetti! Kendimi dizginlemedigim zamanlar deli gibi kilo aliyor, ailemin diyetisyene goturme cabalariyla 18-20 kg gibi buyuk rakamlarda kg veriyordum. Tabi ki bu surec mutemadiyen yineleniyordu!

Bunun yani sira lisede falan etrafimdaki bircok kiz arkadasim gunu gunune regl olup bundan sikayet ederken, ben bazen aylarca regl olmuyordum. Bunun ne kadar sinir bozucu oldugunu yasayanlar bilir! Vucudunuz dogru calismiyordur fakat diger kizlar muhtesem calisan vucutlarindan her ay gozunuzun onunde sikayet ederler! Onlari bogmak istersiniz! Bu nasil bir kiskancliktir anlatamam…

Hatta bu regl olamama sorunu kg ile dogru orantilidir, cunku siz kg aldikca vucudunuz hantallasir ve regl olmaz. Halbuki regl olsaniz daha iyi hissedecek vucudunuz.. PKO’nun en buyuk ozelligi budur! 2 ucu poklu degnektir PKO!!! Mesela  ben hastaligimi ogrendikten sonra yani 15 yasimdan 25 yasima kadar neredeyse araliksiz dogum kontrol hapi kullandim. Diger kadinlarin hamilelikten korunmak icin kullandiklari bu ilac benim ana saglik maddemdi! Hatta bizim aile icin o kadar normal bir hale gelmisti ki babamin onunde bile “anneeee hapim bitmissss bir ara unutmayalim da dogum kontrol hapimi alalimmmm” gibi cumleler kurabilirdim.

Simdi bu hastaligin benim uzerimdeki etkilerine bakalim.. Benim tahminimce omrum boyunca sahip oldugum tasikardi PKO’nun eseridir diye dusunuyorum hep. Killanma bircok kiside kendini baska yerlerde gosterir, mesela bende karin bolgesinde diye dusunuyorum. Hani bikini giyen kizlarda ya da piercing yaptiranlarda gram kil gorunmez ya, iste ben o kizlardan degilim! 10 yil gibi uzun bir sure boyunca dogum kontrol hapi kullandiktan sonra goguslerimde de fazlaca buyume oldugunu soyleyebilirim! Hayir dusundugunuz gibi guzel birsey degil bu arkadaslar :) 2 kadina yetecek kadar gogsunuzun olmasi sirtinizi buker, agirlik tasirsiniz, sadece ozel kup sutyenler kullanabilirsiniz ve yuz ustu yatmak aci vericidir!

Bir de PKOlu kadinlarin illet bir sorunu vardir! Insulin direnci… Bu oyle nalet bir olgudur ki hayatiniz boyunca gunde 6-7 porsiyon tatli yiyebilir ve hicbirsey hissetmezsiniz. Surekli bir kisir dongu, tatli ustune tuzlu yemek, tuzludan sonra tekrar bir tatli yeme ihtiyaci! Bu boyle surer gider! Tatli sevmeyen insanlari gercekten anlayamaz ve hayatin bundan ibaret oldugunu dusunursunuz :) Halbuki her yediginiz tatli hastaliginizi tetikler, kg almanizi saglar ve regl tarihleriniz hep daha da ileri bir tarihe atar…

Ben bircok kere diyetisyen macerasi yasadim. 18-20 kglar verdim… Once akupunktur sonra Selahattin Donmez, Taylan Kumeli gibi bircok unlu isme buyuk ama cok buyuk paralar doktum. Cok da guzel zayifladim! Ama dikkat etmedigim icin tum o kilolari geri aldim. Hatta Selahattin Donmez’e 2. kez gittigimde beni cok azarladi, basari yuzdesini dusurdugumu soyleyerek beni dovmekten beter etti! Cok basarili bir diyetisyendir, cok iyi bir insandir ama kendimi hic bu kadar asaagilanmis hissettigimi hatirlamiyorum. Muayenehaneden gozlerim dolu dolu ciktigimda “Aman yaaa unlu olunca gercekten herkesin bir tarafi kalkiyormus kardessssimmmm ” gibi abuk subuk cumleler kurdugumu hatirliyorum :) Bir daha da kendisiyle hic iletisim kurmadim. Ama diyebilirim ki beni en guzel sekilde zayiflatan yine Selahattin Donmez’dir! Keske bana kotu davranmasaydi da hamilelik sonrasi yine gozum kapali O’na gidebilseydim…
Cok uzun bir yazi oldu biliyorum, o yuzden bolmek istiyorum. Yarin da PKOlu biri olarak evlilik hayatimi ve nasil hamile kalabildigimi anlaticam :)

6 Nisan 2011 Çarşamba

Swatch’tan Sectigim Hediyelerim

Bu yil dogumgunumde ne istedigimi gayet iyi biliyordum :) Her ne kadar cok sayida saatim olsa da ben yine de doymuyorum! Bu 2 Swatch saat de bana dogum gunu hediyesi olarak geldi, ya da ben aldirdim zorla tamam kabul ediyorum :D

Siyah silikon olan saat cok hafif ve rengiyle cok kullanisli. Bu serinin adi New Gent ve bircok rengi var… Turkuazdan mora turuncudan pembeye insanin icini aciyorlar ama ben klasik bir insan oldugum icin siyahtan sasmak istemedim. Sevgili Bedis’cigimin de benim istedigim birseyleri almak isine geldi ve bana bu cok istedigim saati hediye etti :D

Altin rengi saatim ise Swatch Full-Blooded serisine ait. Bu seride de yine mordan sampanya rengine, beyazdan bordoya bircok renk secenegi mevcut. Ben yine klasiklerden bir secim yaptim ve altin rengini sectim :D Aslinda gonlum sampanya rengindeydi ama koluma takinca ten rengim ile neredeyse birebir oldu ve orada yokmus gibi durdu! Cok enteresan ama sonuk durdu iste, bu yuzden denemeden almayin derim!
Bence altin rengi cok nazik ve klas duruyor… Kayista da metal aksam ile beraber seffaf kisimlar mevcut. Bu sayede saat cok agir degil.. Ki bu benim icin cok onemliydi cunku Guess altin saatimi inanilmaz agir diye kullanamiyorum bazi gunler… Kolumdayken sanki kulce kulce altin tasiyordum! Bu saatimi de annecigimin hediyesi saydik :)

Ben bu urunleri aldigimda Swatch her 250 tllik alisverise bir surpriz aksesuar hediye ediyordu. Benim sansima bu kolye cikti, deri olan kismi cikartip zincirle degistirirsem gayet baharlik bir taki olacak sanirim :) Sansima guzel bir taki cikti!

4 Nisan 2011 Pazartesi

Bobbi Brown Extra Soothing Balm

Bobbi Brown’un bu lip balmi coktandir bahsetmek istedigim bir urun. Uzun suredir kullaniyorum bu urunu ve cok memnunum! Genelde agzimdan nefes aldigim icin dudaklarim her mevsim kuru otesi. Catlak patlak ne ararsan var… Bu urunu denedigim gunden beri en azindan daha iyi bir haldeler.


Urun aslinda pahali bir urun, ben zamaninda Elca’dan bulmustum ucuza. Su an orada yok saniyorum ki. Gerci gramajina ve kullanma kapasitesine bakarsaniz yine de alinabilir bir urun sonucta.

Gordugunuz uzere baya kullandim ben bu urunu. Her gece yatmadan suruyorum, sabaha rahat ediyorum. Kokusu da lokum gibi, turuncgil gibi anlatamam :)